29 Aralık 2015 Salı

Nasıl yani? Şaka mı bu?

Lütfen birisi bana bunun şaka olduğunu söylesin. Daha dün girmekte olduğumuz ve o günlerde 'yeni yıl' dediğimiz 2015 bitti mi? Gerçek olabilir mi? Zaman bu kadar hızlı akıyor olabilir mi? Aman yarabbi! Ve dolayısı ile 2016 da böyle jet hızıyla mı geçecek?

En en en değerli şeyimiz zaman. Ve böylesine hızlı geçiyorken, her anın, her saniyenin kıymetini bilmek gerek. Bu yazı vesilesiyle herkese çok güzel bir yeni yıl diliyorum. Huzur, mutluluk, güzellik ve iyi hisler sizinle olsun.

Bu arada minik bir de haberim var. www.themagger.com yazarlarından Aygen Ecevit benimle minik bir röportaj yaptı. Benim için keyifli bir röportaj oldu. Göz atmak isterseniz şuradan erişebilirsiniz. Mutlu salılar herkese!

18 Aralık 2015 Cuma

Evde bir çekim daha var

Şubat 2014'ünde raflara çıkan kitabım 'Kağıttan'ın çekimi evimde yapılıp bittikten sonra biri bana deseydi ki 'Hiç tanımadığın bir Amerikalı'nın, hiç bilmediğin bir alandaki hobi kitabı da senin evinde fotoğraflanacak' nasıl yani felan derdim herhalde. Ama gelin görün ki tam şu an şu dakikalarda tatlı bir kitap için hazırlanmış birbirinden güzel patchwork objeler evde sırayla fotoğraflanıyor. Kitabın yazarı Kerri Horsley 6 çocuk annesi bir Amerikalı. Kitap Tuva Yayıncılık tarafından dünyada ilk kez yayınlanacak, tüm telif hakları Tuva'ya ait ve Kerri tüm çalışmaları bu kitaba özel hazırlamış.
Bundan 1 hafta 10 gün önce Ayda'dan bir telefon aldım, bir çekim için bahçeli bir ev arıyorlarmış. Neden olmasın dedim tabii ki, severim bu işleri ben :) Ardından Tuva Yayıncılık'tan Kader Hn ile randevulaştık. Fotoğraflanan ürünler arasında yukarda gördüğünüz birbirinden güzel potterlar, bardak altlıkları var.
 Minik bir battaniye
 Runner
Burada gördüklerinizin çok daha fazlasını, yapılış yöntemleri ile birlikte kitapta bulacaksınız. Ben burada sadece örnek olması ve fikir vermesi açısından birkaç çalışma paylaşıyorum. Tuva Yayıncılık bu kitapları çıkarmakla ne harika bir iş yapıyor.
 Çocuk çantası
 Mutfak önlüğünün tatlılığı

 Dummy print kapağı böyle. Gerçek baskı daha farklı bir kapakla karşınıza çıkabilir.
İlgi duyanlarınız varsa bu kitap çıktığında bir karıştırın ve alın derim. Pişman olmayacaksınız. Bu arada daha detay bilgi edinmek isteyenler Kerri'nin instagram hesabı 'sewdeerlyloved' a bakabilirler. 

Ne arıyorsunuz hayatta?

Ne arıyorsunuz hayatta diye basit bir soru sorsam, cevabınız ne olur acaba? 16-17'ledeyseniz güzel bir üniversite eğitimi dersiniz belki, 20'lerde iseniz iyi bir iş veya iyi bir eş, 30'lara doğru belki çocuk, ve hangi yaşta olursanız olun mutluluk, sağlık, huzur vb diye alıp başını gidecek cevaplar. Dün içimdeki tuhaf duygular bana bu soruyu sordurdu ve kendim için cevabı buldum. Ben hiç durmaksızın ilham peşinde koşturan, ısrarla arayıp bulan, bulduğu anda tüm duyuları ile bu ilhama yönelen, onu tüketince yenisi için aynı maratona baştan başlayan bir insanım. Ve bulamadığım zamanlarda da eksikliğini ciddi olarak hissediyorum. Nedir ki bu arada ilham? İnsanın içindeki iyi hisleri ve dinamizmi, merakı ve üretim hissini tetikleyen, stimule eden bir şey bence ilham ve eksik olduğu zaman ben de çok eksik oluyorum, biliyorum. Bazen bir kitapta veya yazarda buluyorum, bazen bir müzikte, bazen bir insanda, bazen bir parfümde bazen bir manzarada veya farkında olmadığım yeni bir bakış açısında. Her nerede olursa olsun, bulunca ıskalamamak, mümkün olduğunca faydalanmak gerekiyor ama bunun yorucu bir şey olduğunu da not etmem lazım. Bir yandan dolarken bir yandan boşalmak gibi. 2015 boyunca beni çok etkileyen, bolca ilham veren şeyleri bir başka yazıda paylaşmak düşüncesindeyim, fırsat bulursam. İlhamsız kalmayalım hiç.
Bu müthiş Japon atasözünü Flow Dergi Facebook sayfasında gördüm ve oradan aldım. Ne güzel, ne tatlı bir sözmüş. Güzel bir hafta sonumuz olsun inşallah.

9 Aralık 2015 Çarşamba

Üzerlik

Hani bazı sembol nesneler vardır. Bir döneme aittirler. Bu üzerlik mesela. Dili olsa ve konuşsa, benim çocukluğumu başından sonuna anlatır satır satır. Çocukluk evimin nadide duvar aksesuarıdır. Yazları benim de çalıştığım babamın muayenehanesinin en güzel süsüdür. Nazarlık diye asarlar bunu ne hikmetse. Biz şeklini sevdiğimizden (ve muhtemelen ilk hediye olarak geldiğinden) asmaya başlamışız. Hediye edilecek hiçbir şey yokken Anadolu insanının bitkiyi kurutup ipe dizmesinin, el emeği hediye fikrinin, o eşsiz güzelliğinin, zarafetinin eseridir.
Benim canım annem, melek annem bulmuş bir yerden göndermiş. Ah annem ah!

7 Aralık 2015 Pazartesi

Tabağımda kar var :)

 
 
Duvardaki tabaklarıma bir yenisi daha eklendi :) Kuşlarıyla kitap okuyan kız şimdi karlarıyla kitap okuyor. 28 Kasım'da Secdus'da yılbaşı atölyesini yaptığım gün, Secda'nın yeni yılbaşı koleksiyonu çıkalı daha birkaç gün olmuştu. Secdus'da sizi yine birbirinden güzel fikirler ve birbirinden güzel desenler bekliyor. Yolunuz henüz düşmediyse yakın zamanda düşürün ve yakından bizzat görün.
Hiç beklemediğim bir anda bu güzel hediye ile beni mest eden bir tanecik Secda için ne yazsam az. Güzel insanlar ve güzel kalpleri iyi ki yanımızda-yakınımızdalar. Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum. Kocaman öpücükler.
 


Yeşil Peri Gecesi - Ayfer Tunç

Bir kitap tarafından tokatlandığınız, sarsılıp sarsılıp bırakıldığınız oldu mu hiç? Ben bu kitapta onu yaşadım. İlginç bir konu ve çok çok ilginç bir anlatım tarzı. Yazarın o hiç kimselere benzemeyen anlatımına aşık oldum sanırım. Hem çok zeki, hem çok güçlü bir kadın yazar vakasıyla daha karşı karşıyayım! Yaşasın! Şimdi ben bu yazarın bütün kitaplarını sıradan okuyup üflemez miyim? Zevkle üflerim.
Son bir haftadır elimdeydi. Geçen pazar günü sarılıp sarmalanıp son sayfalarını açık havada okudum ve ne kadar istemesem de bitti. Olur da deneyecek olursanız, umarım siz de seversiniz benim gibi. Selam ve sevgiler.

4 Aralık 2015 Cuma

Romantik kişilik :)

Bundan 5-6 ay öncesiydi. Bir pazar sabahı koşmaya çıkmıştım. Kulağımda müzik, hızımı almışım, tempom yerleşmiş, tatlı tatlı terlemeye başlamışım ve derken... O da ne? Biricik komşum, canım arkadaşım Mine'nin kapısının önünde, çöpün yanında kocaman bir alüminyum kalp! Mine bunu atmış olabilir mi? Yok canım! Alya bırakmıştır, unutmuştur sonra felan... Hemen Mine'yi aradım. Gerçekten atmış meğer, üzerinde balonları duruyor daha. Öylece kaptığım gibi eve getirdim. Arasam bulamam böylesini. Alüminyumu incecik, hafif bişi. Neler neler yaparım dedim bununla. Ve ilk uygulamamı dün gece yaptımmm :)
 İnce leylandi dalları ile kalbi giydirdim. Etrafına minik minik kırmızı ve gold iğneler taktım.
Yatak başına da kartopu dallarından bir platform kondurup üzerine minik kırmızı aksesuarlar yerleştirdim.


12 minik ampüllü bir led ışığım var. Onu da kalbin etrafına dolandırdım mı tamam olacak :) Böyle birşeyi siz de yapmak isterseniz, istediğiniz şekli kalın kartondan falçata yardımı ile kesin ve dalları kartonun üzerine yerleştirin. Şimdiden güzel bir hafta sonu diliyorum size.

Kar manzaram

 

Bugün benim için no-traffic day, evden çalışıyorum. Battaniyemin altındayım, sağ yanımda çayım tarçın ve karanfilli, mis gibi. Hem içiyorum, hem de klavye başında tık tık. Malumunuz olduğu üzere kar doğudan başladı yağmaya. O görüntüleri gördükçe ben de ne kadar özlemiş olduğumu fark ettim. Sabah kızımı okula bıraktıktan sonra cama biraz kar çiziktirdim.
Derken bizim bitirim çıkageldi :) Camda kalemin çıkardığı tıktıklara deli oldu. Tam önümde bir sağa bir sola dönmeye başladı.
 
 Şekil şekil dikildi önümde.
Sonra da dayadı koca poposunu ve oturdu öylece :) Çok tatlı bişi bu, öyle böyle değil :)

3 Aralık 2015 Perşembe

Işıl ışıl olduk dün

Dün elimiz, ayağımız, yerler, eşyalar her bir yanımız sim ve süs oldu ağacı hazırlarken. Şu görüntüye bayılıyorum. Her şey bitip, yerine yerleştirip ışığını da yakınca mutluluktan havalara uçtuk. O kadar çok seviyorum ki bu görüntüyü, dün gece tam burada, ağaca bakan koltukta yattım. Ara ara sağdan sola, soldan sağa dönerken tek gözümü yarım aralayıp orada durduğundan emin olup tekrar uyudum.
Büyüğü süsleyince küçük 'Bana yok mu?' dedi :) Hal böyle olunca küçüğü de süsledim ufak ufak. Evdeki en sevdiğim bitkilerimden biri olur kendisi.
Bu hafta da perşembeyi bulduk bir nefeste. Herkese kucak dolusu selam ve sevgilerimi iletiyorum. 

1 Aralık 2015 Salı

Benimle çıkar mısın?

Daha önce zaman zaman size yazmıştım. Şirket olarak Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı'nın, nam-ı diğer Koruncuklar'ın destekçisiyiz. Son iki yıldır şirketin sosyal sorumluluk bütçesini bu Vakfa kanalize ettik. Hatta ben 15 Kasım İstanbul Maratonunu onlar için koştum. Bu ne demek? Koşarken, kendi göğüs numaran üzerinden Vakfa bağış toplamak demek. 15 Kasım Maratonu yardım toplama amaçlı ilk koşumdu. Kampanya öncesi 500 TL hedef koydum, sağ olsunlar arkadaşlarımın katılımı ile bu minik hedefi tutturdum. Kampanya sayfamı koşu gününden sadece 2 gün önce oluşturabildim ve bu 500 TL o iki gün içinde çıktı ortaya. Demek ki duyuruyu daha önce yapabilseydim çok daha yüksek rakamlar çıkabilirdim. Sonraki koşularımda bunu dikkate alacağım.  (Bu arada görmek isteyenler Kampanya sonuç sayfama buradan ulaşabilirler.) Şirketimin daha önce yaptığı bağış transferi ile de birlikte güzel bir adım attığımızı düşünüyorum. Bu maratonda Koruncuk Vakfı'nın benim gibi koşucular üzerinden toplamayı hedeflediği bağış 850.000 TL idi ve bu hedef 605.000 TL olarak gerçekleşti. Destek amaçlı koşmanın önemini varın siz düşünün.

Şimdi sırada Omurilik Felçlileri Derneği var. Bu Dernek, evlerinden, hatta yataklarından çıkamayanlara destek veren bir dernek. Hayattaki en büyük eksikliğinin evden dışarı çıkıp, gökyüzünü görmek olan insanlar var çevremizde. Maddi imkansızlıklarla birleşince çok daha büyük zorluklar içine düşen çocuklarımız, kardeşlerimiz ve büyüklerimiz onlar. Senden, benden, bizim gibilerden tek beklentileri bir gününü, birkaç saatini ona ayırman ve sinemaya, tiyatroya veya mesela sahile götürmen. Bugünden sonraki hedefim bu dernek. Yine şirket projesi haline getirip kendim de katkı vermek istiyorum. Buradan da yazmak ve size de duyurmak istedim. Zaten ilgi duyan herkesin yapabileceği en büyük destek öncelikle başkalarına da duyurmak ki daha çok gönüllüye ulaşılabilsin. Sahip olduğumuz nimetlere şükretmenin bir yolu da sahip olmayanlara destek olabilmek. Selam ve sevgilerimi gönderiyorum size.

30 Kasım 2015 Pazartesi

Yılbaşı atölyemden kareler

Duyurularını daha önce buradan paylaştığım yılbaşı atölyemi, geçtiğimiz cumartesi günü Secda'nın güzel mekanı Secdus Cafe'de gerçekleştirdim. Misafirlerimle birlikte kırmızılara yeşillere büründük. Yılbaşı ruhunu evimize taşıyacak birbirinden güzel craft uygulamalar yaptık. Atölye yapmaktan ve içimdeki craft aşkını meraklılarına akıtmaktan nasıl bir keyif aldığımı zaman zaman yazıyorum size. Bu atölye de çok güzel bir atölye idi. Hem eğlendik, hem dinlendik, hem de misafirlerim evlerine birbirinden güzel ve yeni dekorasyon öğeleri ve fikirler ile döndüler.
 Çalışkan eller

 

 Aşkım kağıt :)



Doğal malzeme ile çalışmanın kaçınılmaz sonucu :)
Ve final pozu :) Mutlu olduğun şeyle başkalarını mutlu edebilmek çok güzel. Bu arada, çeşitli craft fikirlerine göz atmak ve kağıdın dünyasına minik bir adım atmak isterseniz Şubat 2014'te raflara çıkan kitabım 'Kağıttan'a buradan ulaşabilirsiniz. Selam ve sevgiler.
 

Füreya

Tadına doyamadığımız bir hafta sonu daha bitti. Canım ciğerim çocukluk arkadaşlarımla buluştum, Gü'yü bir gece bende misafir ettim. Boğazda güzel bir kahvaltı yaptık hep beraber. Bu dörtlünün dostluğu 25 yılı aştı. Nice yılları beraber geçiririz inşallah. Cumartesi günü harika bir atölye gerçekleştirdim. Misafirlerimle birlikte, güzel Secduşumun sıcacık mekanında yılbaşı ruhuna büründük (ayrıca paylaşacağım) Akşamına çok sevdiğimiz komşularımızla rakı balık derken pazar gününü de dinlenme ve bol spora ayırdım. Haftanın bu ilk gününe yenilenmiş ve enerji dolmuş olarak başlıyorum. Hepimiz için güzel bir hafta olsun.
Bu arada, asıl konuya gelecek olursak, şu güzel kitabı paylaşmak için yazıyorum bu yazıyı. Çok enteresan bir sülalenin üyesi Füreya'nın hayat hikayesi. Füreya cumhuriyetin ilk kadın seramik sanatçısı. İlham veren, mücadele ve tutku dolu bir hayat hikayesi var. Zaten son dönem Osmanlı/Erken dönem Cumhuriyet kadınlarından kimlerin hayat hikayelerini okuduysam büyülendim. Kitap bitti ama hala etkisi altındayım. Ne okusam diye düşünenler varsa tavsiye ederim. Güzel bir pazartesiniz ve ardından güzel bir haftanız olsun. Selam ve sevgiler.

26 Kasım 2015 Perşembe

Hello

Yoksa haftanın sonuna mı geldik? Sanırım ben geldim çünkü yarın özel planlarım, özel misafirlerim var ve onlarla olacağım :) Size güzel bir hafta sonu diliyorum. Sevgi ve mutlulukla kalın.

20 Kasım 2015 Cuma

Berry mevsimi gelmiş mi?

Sonbaharın en güzel bitkilerinden olan 'berry'lerin zamanı geldi. Bu minik çalı bitkisi her yerde! Bugün öğlen yaptığım yürüyüşte topladım birkaç dal. Eve seyirlik getirdim ama dayanamayıp yiyiciym :) Çok tatlılar. Bunlarla ilgili bir yazı geçen sene de burada yazmıştım size. Yılbaşı yaklaşırken eve biraz yaşayan kırmızı serpiştirmeyi seviyorsanız bu minik tatlı bitkiden faydalanabilirsiniz. Ben yılbaşı dekorasyonuna geçişi bunlarla başlatıyorum bu sene. Vatana millete hayırlı olsun :)
   Bu nasıl bir sevimlilik yahu! Bu minik alçı saksıda 2 dal biberiye, 3 dal berry ve 1 dal da adını bilmediğim beyaz minik çan çiçekli bitkiden var.
Evin dört köşesinde döner durur bu vazo artık :) Ve bu arada haftaya cumartesi günkü atölyemde bol bol oynayacağız bunlarla. (Kayıtlar doldu) Bir önceki yazımı yazarken bugünlük son yazımı yazdım sanıyordum, ama değilmiş :) Şimdi tekrar güzel bir hafta sonu diliyorum sizlere.