30 Mart 2016 Çarşamba

Ceviz kabuğu

 
Bugünü saymazsak 1 gün sonra nisan ayına giriyoruz. Nisan ayı, bu hayatta aldığım en kıymetli hediyeye kavuştuğum aydır. Ayrıca, bahar gelir. Güzel renkler, güzel kokular, güzel çiçekler girer dünyamıza. Bu nedenle en sevdiğim aydır Nisan. Şimdiden herkesin Nisan ayını kutluyorum :)

Geçen hafta sonu evde ceviz kırıyordum. Kabuklardan birisi tas gibi ayrılıverdi. O an aklıma bunu yapmak geldi. Kaktüs ve sukulentler, tıpkı diğer bitkiler gibi mevcut saksılarının sağında solunda yavru veriyorlar. Bu sukulent de ana saksının yanından uzatmıştı başını 1 hafta 10 gün önce. O miniği ayırıp bu cevize ektim.
Ceviz kabuğu ile başlayınca evdeki mini Nutella kavanozları ile devam ettim sonra. Şu miniklerin tatlılığına bakar mısınız. Bildiğiniz bebek bunlar :) Kavanozları da kendi ölçülerine göre etiketlerle süsledim.
Sonra diğer abla ve abilerinin yanına yerleştirdim :) Biliyorsunuz bir bitki saksısının hem hava almak hem de fazla suyu tahliye etmek için alttan delik olması lazım. Bu camlarda yok, dolayısı ile yaşatabilmek için çok çok az sulamak gerekiyor. Şu soldaki yeşil çiçek baskılı cam saksıdakine 2 yıldır hiçbir şey olmadığına göre bunlara da olmaz herhalde. İnşallah yani. Selam ve sevgiler herkese.

23 Mart 2016 Çarşamba

Dikenlilerim

Geçen gün çektim bu fotoları. Buradan da paylaşmak istedim. Bizim evin en dikenli ama en sevimli köşesi. Yerlerini çok seviyorlar ve pek mutlular :) Az su, bol güneş, bol ilgi. Ama parmak kaptırmamak lazım. Pirana gibiler, diken bir battı mı acırım :)
 Sağ taraf. Şu minik metal kuş yuvalarını Euroflora'dan almıştım.
Ve sol taraf. Çok seviyorum bunları ben. Şu porselen saksılı mini kaktüs bir yıl önce geldiğinde yarı boydaydı. Serpildi güzelleşti :) Haydi kalın sağlıcakla.  

21 Mart 2016 Pazartesi

Sylvia Plath

Dergiler, kitaplar, müzikler olmasa bugünleri nasıl atlatırdık bilmiyorum. Şu Kafka Okur Dergisi mesela, nasıl bir armağandır bizlere. Konu seçimlerine, anlatım biçimlerine, grafiklerine, hiçbir dergiye benzemeyen ebatlarına, hafif samanlı kalınımsı kağıdına bayılıyorum. Hemen her sayıda, çoğunlukla çizgi dışı kadın karakterlerin hayatlarını ve eserlerini inceliyorlar. En çok da o bölümlerin hastasıyım. Bir sayıda Frida vardı, diğerinde Tezer Özlü. Araya bir Cemil Meriç girdi (O da çok güzel anlatılmıştı) Son sayıda ise Sylvia Plath var.
Diğer sayıların aksine Sylvia Plath'ı anlatan bölümü biraz kısa bulduğumu itiraf etmeliyim. Daha uzun olsa, okuyana daha çok nüfuz ederdi diye düşünüyorum ama yine de, yoğun, derin ve trajik bir hayat hikayesini güzel vermişler.
 Arka kapak görseli
2-3 hafta önce tamamen şans eseri Sylvia Plath'in 'Sırça Fanus' kitabını almış ama elimdeki bitmediği için okumaya başlamamıştım. Yazar hakkında dergide okuduklarımdan sonra hemen başladım.
Yaratıcı yönü çok ağır basan insanların, bu yaratıcı gücü gereken şekilde kanalize edemediklerinde, içlerindeki enerjiyi kendilerini yok etmeye yönelttiklerine inanıyorum. Sanat dünyası bu tarz örneklerle dolu. Sylvia Plath de 'Bu hayata sahibim ama onunla ne yapacağımı bilmiyorum' diyerek 31 yaşında onu sonlandırmayı seçmiş birisi. Böyle bir duygu ve düşünceyi çok şükür ki anlayabilmem mümkün değil. Benden çok uzak duygular bunlar. Ama yine de bunları okumak ve anlamaya çalışmak kıymetli bir çaba. Kitabım bitince kitap hakkındaki düşüncelerimi yazarım size. Şimdilik iyi haftalar size.

14 Mart 2016 Pazartesi

Patchwork sevenlere

Şuradaki yazıma denk gelenler hatırlayacaktır. TUVA Yayıncılık, birkaç ay önce bir hafta sonu bizim evde Kerri Horsley'in 'Dört Mevsim Partchwork' kitabı için fotoğraflar çekmişti. Kitabın baskısı için yapılan hazırlıklardan sonra geçen hafta kitap raflara çıktı. TUVA Yayıncılık kitabı hem Türkçe hem de İngilizce hazırlamış ve bana da bir set göndermiş. Patchwork sevenler için çok sevimli projeler var. Olur da alırsanız künye sayfasında cafecraftistanbul'u da göreceksiniz.

Bu kitap, TUVA Yayıncılık'ın çıkardığı birbirinden güzel hobi kitaplarından sadece birisi ki bir kısmını fotoda solda görüyorsunuz. Sizin hobiniz ne? Nakış mı, amigurumi mi yoksa kanaviçe mi? Çeşitli hobiler için kaynak niteliğindeki bu kitapları TUVA yayınları arasında bulmanız mümkün.

İyi dileklerimle

Memlekette kan gövdeyi götürüyor, artık işler iyice içinden çıkılmaz hale geldi. Nereden ne haber gelecek belli değil. Çocukluğumda bir PKK vardı. Olan biteni biraz daha bilir gibiydik, şimdi artık her şey iç içe geçti. Kimdir, nedir, ne nedendir, hiçbir şey belli değil. Çok derin ve kanlı oyunlar oynanıyor ve tüm bu olan biten karşısında gerçekten çaresiz durumdayız, elimiz kolumuz bağlı :( 
Yine de, her şeye rağmen, güzel bir şeyler paylaşmak istedim sizinle bugün. Geçtiğimiz hafta sonu, zaman zaman açık, zaman zaman kapalı bir hava vardı. Bahar heyecanı başka türlü bir şey. Her ne kadar bugün kış geri gelse de azıcık da olsa gördüğümüz güneş içimizi aydınlattı bomba haberinden önce.  
Flow Dergimin son sayısı bir 20 gün kadar önce geldi. Kota koyuyorum kendime. Öööyle abanıp da  2 gecede bitirmek yok. Malum dergi 3 ayda bir yayınlanıyor. Öyle bir idareli kullanmam lazım ki, sonraki sayının gelmesine yakın bitirmem lazım dergiyi, daha önce değil.
 Bakmaya doyamadığım sayfalar, çizimler, fotoğraflar. Okumaya doyamadığım yazılar.
 
Bu foto da cumartesi günkü yürüyüşümden. Bir komşumun bahçesi. Böyle tanımadan sevdiğim komşular var. Sebze bahçesinin üstünü kağıt balonlarla süslemiş :) Nasıl bir tatlılık. Arkada kiraz çiçekleri. İçimi açtı bu görüntü. Ve son olarak, her şeye rağmen herkese güzel bir hafta dilerim.

9 Mart 2016 Çarşamba

Şıkır şıkır

Dün gece oturdum tırnaklarıma farklı bir uygulama yaptım. Mutluluk içinde uyudum, sabah onların verdiği heyecanla daha bir canlı uyandım :):) Hoş, becerip güzel bir fotoğraf çekebildim mi? Çekemedim. Ama olsun, yine de sizinle paylaşıyorum.
Ojede doğal, pastel tonları çok severim. Buradaki fazla koyu bile aslında benim için ama bu seferlik böyle. Öncelikli tercihim, parmağın uzantısı gibi duran renkler. Hatta haydi sırrımı da vereyim. Vazgeçemediğim seri Pastel Nude serisi ve özellikle de bu serinin Caramel rengi. Neyse, buradaki renk mocha tonlarında bir renk. Önce onu sürdüm, üzerine de, sadece dip taraflara olmak üzere pırıltılı oje serpiştirdim birazcık. En üste de bir kat cila sürdüm.
Sonra da ellerimi de alıp işe geldim. Mutluluk verdiler bana :)
Haydi kalın sağlıcakla.
Selam ve sevgiler herkese.  

7 Mart 2016 Pazartesi

Taşındım :)

Geçen pazar günü craft odamı kış modundan yaz moduna geçirdim. Kış boyu masayı duvara dayalı kullanmıştım. (Bakınız: Aşağıdaki foto) Bahar gelince tekrar eski yerine, cam önüne dayadım. Zaten uzun bir süredir öyle bir üst üste, sıkış tepiş, tıklım tıkış olmuştu ki her şey, aradan bir şey alacak olsam birtakım yığınlar üstüme devriliyordu :) Fırsattan istifade hem bir güzel toparladım, hem de bu ufak değişiklikle cam önüne geçerek özlediğim doğal ışığıma kavuştum.
 
Bu üstteki düzen de iyiydi aslında. Rafları daha efektif kullanabiliyordum ama cam önü bahar için en ideal yer :)
 
 Kuş yastıklarım da cam önüne yerleşti haliyle :)
 Şimdilik böyle :) Güzel bir hafta diliyorum herkese.

Bir fincan kahve?

Geçtiğimiz pazar gününün neşesiydi bu ikili. İşin açıkçası kahve içmek konusunda henüz bir arpa boyu yol kat edemedim. 'Aman da tadını pek seviyorum' desem yalan olacak :) Hal böyleyken yine de bir sebeple seviyorum kahve içmeyi çünkü kahveyi içme 'halini' seviyorum. 3-5 dk hiçbir şey yapmadan-düşünmeden oturmak ayrı bir trans hali gibi, kesinlikle iyi geliyor. Yanına da en minyatür saksımı yerleştirince ortaya bu güzel görüntü çıktı. Tadı acı, keyfi tatlı kahve halleriniz bol olsun. İyi haftalar herkese.  

1 Mart 2016 Salı

Geldi artık

 
Dün ilk defa baharın geldiğini hissettim. O büyük uyanış başlıyor :) Yeniden doğuş. Yılın benim için en keyifli zamanı. Bundan sonra her hafta yeni bir çiçek konuk olacak dünyamıza. İlk mimozalar başladı. Hiç sevmezdim sarıyı, bir tatlı sallanan sandalye ve mimozalardan önce. Şimdi ise sarı sevmeden geçirdiğim yılları telafi ediyorum.
Maviş bebeler :)



Muhteşem güzellik
Gezerken bir ara Defü'yle 4 yapraklı yonca aramaya koyulduk. Onu bulamadık ama her bir yaprağında kalp deseni olan bu muhteşem 3 yapraklı yoncaları bulduk. Gözlerime inanamadım :) Haydi bakalım, baharımız bol olsun bu yıl inşallah. Selam ve sevgiler herkese.