Nasıl heyecanlıyım anlatamam! Hayatımın ilk marmelatını yaptım ve bu deneyim, çok sevdiğim çocukluk yıllarımın meyvesi kızılcığa kısmet oldu. Her şey geçtiğimiz pazar akşamı Patron'a yaptığımız ziyaret ile başladı. Kendisi eşimin çok sevdiğim babaannesi olur. Beykoz'daki minnacık evinin bir üst yamacında hiç meyve vermeyen bir kızılcık ağacı varmış meğer. Geçen pazar günü bahçenin üst tarafına doğru Defniko ile minik bir keşfe çıkınca kızılcık ağacının bolca meyve vermiş olduğunu fark ettik. Babaannem bile şaşırdı bu işe. Ağaçcık öylesine meyveden kesilmiş ki, Patron da uğrayıp bakmaz olmuş, zaten dizleri uzun merdivenlere izin vermiyor ve o kısma uzun bir merdivenden çıkılıyor.
Kızılcıkları toplayıp getirdik ve dün akşam yarısı ile marmelat yapmaya koyuldum. (Diğer yarısı ile bu akşam konsantre su yapacağım veya belki bu parti bitince yine marmelat yaparım) Yaparken mutfaksirlari.com adresindeki şu tariften faydalandım. Paylaşımı için kendilerine çok teşekkür ederim. Üstteki linke tıklayıp detaylı anlatımı takip edebilirsiniz. Kendi deneyimimi kısaca paylaşmak gerekirse eğer, yarım kilo kızılcığı 2 çay bardağı su içinde kabukları çatlayıp iyice yumuşayıncaya kadar (1 dal çubuk tarçın ve 1 karanfil ile birlikte ) haşlayıp, iri delikli süzgeçte düz tabanlı minik bir cezvenin dibi ile iyice ezerek çekirdeklerini ayıkladım. Püre haline gelen kızılcığı, 2,5 su bardağı toz şeker ve 1 çay bardağı tereyağı ile kıvam alıncaya kadar pişirdim. İndirmeden 1 dk önce de 1 yemek kaşığı limon suyu kattım. 2 önemli nokta var bence. Birincisi, mutlaka mutfak önlüğünüzü takın :) Ben iyi ki takmışım diyorum şimdi. Bilhassa ezme aşamasında üstünüzün başının leke içinde kalması an meselesi :) Bir de pişirme sürenizi çok uzun tutmayın. Benim marmelatım lezzet olarak çok iyi oldu fakat herhalde fazla pişirmiş olacağım ki kıvamı koyu oldu (sanki) Eğer daha akışkan tercih ediyorsanız bence pişirme süreniz 20-30 dk'yı aşmamalı. Mutfaksirlari.com bunun için şunu önermiş. Dolapta soğuttuğunuz bir çay tabağına 1-2 damla damlatın ve akışkanlığına bakıp ona göre ateşten indirin diyor. Bunu ben de yaptım ama herhalde bir 5-10 dakika daha az tutmalıydım. Yine de lezzeti gerçekten çok iyi (Tadanların yorumu :)) Denerseniz eğer, umarım sizin de damak tadınıza uygun bir tat çıkar ortaya.
Yapıp kavanozlara ayırdıktan sonra beni en az yapımı kadar heyecanlandıran kavanozları süsleme kısmı oldu. Önce kumaş kapak örtülerini seçip kapak çapından biraz daha geniş daireler halinde kestim ve kapaklara lastik bant ile tutturdum.
Çiçekli kumaş kapak örtülerine bu fiyonklu stickerli yakıştırdım (ve yapıştırdım). Büyük kavanozun ön yüzü geniş olduğundan bir retro sticker daha ekleyebildim. Büyük kavanoz nutella kavanozu, minik olan ise mama kavanozu. Yani benim uygulamamda yarım kilo kızılcıktan bu kadarlık bir marmelat çıktı. Şimdi, haydi bana afiyet olsun demek isterdim ama olmayacak. Çünkü benim şekerli ve tatlı hiçbirşeyle aram yok. Ama sevseydim bile eşim ve Defniko'dan bana ne kadar ne kalırdı şüpheli :) Onların severek yemesi benim için en lezzetli tatlı zaten. Haydi kalın sağlıcakla.
Hilalcim, o kadar sade ve güzel yazıyorsun ki yazılarını keyifle okuyorum...
YanıtlaSilBazen bizim kızlar yeni birşeyler yazmışlar mı diye senin de Alev'in de blogunu kontrol ediyorum gün içinde birkaç kere...
ne güzel olur birgün toplansak yine eski günlerdeki gibi, çocukları da alıp sabahtan akşama sohbet etsek:)))
bu arada kızılcıkların bir kısmını da buzluga koyabilirsin, soguk havalarda çıkarıp komposta yapınca kışın ortasında hazine bulmak gibi oluyor:)))
kızını da seni de öperim çokk
Rahime
Rahime'cim mesajın sabah sürprizi oldu bana, çok mutlu oldum. Buzluk konusunda haklısın ama muhtemelen o kadar uzun süre kalmayacaklar çünkü geri kalan kısmı da bugün yarın işleme girecek :) Keşke buluşabilsek de görüşebilsek, organize edelim bence de.
SilBen de seni ve Elif Hanım'ı öpüyorum. Görüşmek üzere.