25 Şubat 2016 Perşembe

5 gün önce

Laf atmak istedim size biraz, 5 gün öncesinin fotoğrafı bahane olsun :) Aslında size yazmak istediğim farklı konular var ama bir türlü sıra gelmedi onlara. Neyse, sırası gelince yazacağım. Şimdilik ufak  bir selamla idare ediyor ve kaçıyorum. Gerçekleşmesini dilediğiniz ne varsa sizin olsun. Kucak dolusu sevgiler.

24 Şubat 2016 Çarşamba

Doyumsuz manzara

Nasıl doyulur ki bu manzaraya zaten! Şu güzelliğe bakar mısınız. Uçakları, uçak yolculuklarını ve o minicik kabin pencerelerinin sunduğu billur gökyüzü manzaralarını çok seviyorum. Henüz yolda olduğun ve hedef destinasyona ulaşmamış olduğun için, o kısıtlı ziyaret henüz başlamamış ve dolayısı ile bitmeye de başlamamıştır. Telefon kapalıdır. Kitap okumak, yazı yazmak, film izlemek, müzik dinlemek ve kendinle baş başa kalmak yapabileceğin yegane şeylerdir ki bunları seven biriysen yolculuk bitsin istemezsin. Güneş böyle karşıdan vuruyorsa gözlerin kamaşır hafiften ve hatta sulanır. Kristalli bir takı varsa üzerinde, güneşten yansıyan ışığın etkisiyle kabin içinde titrek renkli ışıldaklar oluşur. Kitabın zaten o seyahate özel seçilmiş ve hele bir de sürükleyici bir kitapsa (sürükleyici olmayan ama bitirilmesi gereken kitaplar ev kitaplarıdır, ancak diğerleri benimle yolculuklara eşlik edebilir) zaman nasıl geçti anlamazsın. Hele bir de acil çıkış kapabildiysen veya yan koltuk satılmamışsa içinden yükselen çığlığı zor bastırırsın :) Vazgeçemediğim ritüellerim var. Zaman içinde oluşan bu ritüeller neredeyse hiç değişmiyor. Mesela mini boy Pringles uçak yolculuklarımın temel taşıdır :) Normal günlük hayatımda hiç yemediğim bu ürünü yemeyi nedense hiçbir uçak yolculuğunda atlamam :)
Dün Hamburg'dan dönerken bu manzaraya bakıyordum. Bugün de bu yazıyı paylaşmak istedim sizinle. Seviyorum yol hali yazılarını. En sonuncu yol yazımı buraya yazmışım. Bu aralar sık sık yollarda olacağım. Alışmış kudurmuştan beterdir derler :) Küçükken babam öyle bir alıştırdı ki; kız kardeşim de, ben de kendimizi yolda bulur, dinler, sever olduk :) Allahtan ikimizin işleri de bol seyahat imkanı sunuyor ve sevdiğimiz bu halleri yaşama imkanını sık sık buluyoruz.

9 Şubat 2016 Salı

Karnaval

Cem Yılmaz'ın gösterilerine gidenler veya CD'den izleyenler bilirler. Cem Yılmaz hikayelerini anlatmaya mesela X'ten başlar. Sonra bağlantılar kura kura Y'ye, Z'ye, C'ye, L'ye atlar, bir dünya hikaye anlatır. Oradan buraya nasıl geldik derken, X'teki hikayeye geri döner. Sarmal sarmal ilerletir anlatımlarını. Bu kitap da aynen öyle bir anlatıma sahip. Bir akıl hastanesindeki herkesi tek tek, geçmişleri ve gelecekleri ile birlikte öyle inanılmaz şekilde ara noktalarda birbirine bağlayarak anlatıyor ki, şaşırıp kalıyorsunuz (Kitabın adı: Bir deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi). Bence bu kitap, yazarı için bir gövde gösterisi olmuş. Aklının, yeteneğinin ve anlatım gücünün zirvesi. Ayfer Tunç, hayatıma 2015'te girenlerden, daha doğrusu 2015'in bana kazandırdıklarından. Çok keyif alıyorum, zevkle okuyorum. Bu romanın ortalarında bir yerlere geldiğimde, internette bir şeyler araştırırken karşıma çıktı. Karnavalesk diye bir roman türü varmış ve bu roman o türdenmiş. Daha doğru ifade edilemezdi herhalde. Roman baştan sona tam bir karnaval.

Bu arada, zaman zaman bloğuma yazdığım kitaplar, muhakkak ki beğendiğim, farklı bulduğum ve keyif aldığım eserlerden oluşuyor (diğerlerini buraya hiç taşımıyorum bile) ama bu yazılarımı 'kitap önerisi olması' amacıyla yazmıyorum. Herkesin zevki çok farklı ve aynı kitap farklı kişilere farklı tatlar verebilir. Blogumda gördüğünüz kitapları denemek isterseniz bu detayı da göz önünde bulundurmanızı rica ederim :) Şimdilik selam ve sevgiler herkese.

5 Şubat 2016 Cuma

Ne var ne yok?

2 gün hafif ısınıp da modumuzu değiştiren hava aniden yağmaya başlayınca, bahara kapıdan merhaba deyip arkamızı dönüp yürüyüp gitmiş gibi olduk. Sağlam yağıyor bugün. Akşama doğru sıkı bir keşmekeş bekliyor şehri ki şu an oturduğum yerden E5'i görüyorum. Saat daha 14:00 olmasına rağmen epey ağır akıyor. Bu akşam Kadıköy'e gideceğim.
Bahar şehre gelmeyince, aradım eskilerden bahar bahar fotoğraflar buldum ben de :) Şöyle gözümüz gönlümüz açılsın. Bu aralar işlerin yoğunluğu, yurt dışından gelen heyetler, yeni yılın planlamaları vb derken epey bir gömüldüm ofisteki işlerime. Vallahi baharı özledim ben iyice artık; kokusunu, renklerini, çiçeklerini, hareketliliğini, yaşama sevincini. Her şeyini! Şimdilik size güzel bir hafta sonu diliyorum. Sevgi ve selamlar hepinize.