10 Kasım 2014 Pazartesi

Gramofonum

Muazzam bir sanat eseri değil mi sizce de... Çoktandır gözüm vardı, dün itibari ile benim oldu. Ona baktıkça en sevdiğim müziklerden notalar, okuduğum kitaplardan satırlar, izlediğim filmlerden kareler geliyor aklıma. Garip bir his. Sanki yıllardır bana aitmiş gibi. Hep evimdeymiş ama aynı zamanda yeniymiş gibi. İlk plaklarımı dinlemek için sabırsızlanıyorum.

Hayat ne kadar hızlı, günler ne kadar tempolu. Dolu dolu akan bir nehrin bir yükseklikten boşluğa dökülmesi gibi kanat çırpa çırpa akıyor hayat. Büyük bir koşturma içindeyim. Beni besleyen, canlandıran, ayakta tutan, tutkunu olduğum bir koşuşturma. Pamuk babaannemi misafir ettik geçen hafta, evimizi şenlendirdi. İnsanın içi burkuluyor, yaşlılık zor. Yaşlılıkla gelen sıkıntılar, hastalıklar gerçekten çok zor. Canım babaannem. İnşallah yuvamızda geçirdiği günleri hep mutlulukla hatırlasın. Geçen hafta iki gün Kahramanmaraş'taydım. Az zamana çok iş sığdırıp geldik. Sırada Gaziantep var. Çok özledim Antep'i. Bana göre Türkiye'nin en güzel şehirlerinden birisi Antep.

Ve ve veee, aslında hemen şuraya yazmak istediğim çok güzel iki proje içindeyim ama onları yazmaya azıcık daha var. Bu haftadan sonra onları da anlatırım size :) Bana büyük heyecan ve mutluluk veren uğraşlar diye özetlesem yeter herhalde şimdilik. Neticeyi görmek, sizlere de göstermek için sabırsızlanıyorum.

Şimdilik bu kadar. İyi haftalar.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder