Eğer henüz duymadı ve okumadıysanız, lütfen kendinize bir iyilik yapın ve John Perry'nin 'Erteleme Sanatı' kitabını edinin. Erteleyen veya dakik bir insan olmanız, konuya ilgi duyup duymamanız bence çok önemli değil çünkü bu kitap harika tespitleri olan, son derece eğlenceli bir dille yazılmış harika bir içeriğe sahip. John Perry, Stanford Üniversitesi'nde görev yapan bir felsefe profesörü ve Nobel ödüllü bir araştırmacı. Kitabında çok ilginç bulgulara yer veriyor. Okurken gülme krizine girdiğim bölümler oldu. Sistematik erteleyici iseniz ve bundan muzdaripseniz bu kitap size kendinizi sevdirecek, değilseniz yine de kendinizden bir şeyler bulacaksınız. Aynı benim bulduğum gibi :) Kitapta birçok tespit var ama bence bir tip eksik kalmış. Bunu John Perry'e yazacağım :) Belki sonraki baskılara eklemek ister. Neden olmasın :)
John Perry bu kitapta birçok başlık altında tespitlerini irdelerken 'yatay düzenleyicilik' kavramına da değiniyor ve o sayfalarda gezinirken kusursuz bir yatay düzenleyici olduğumu fark ettim :) Ve müjde, eğer çalışırken her şey her an gözünüzün önünde ve bir kol mesafesinde olsun istiyorsanız, ortam ne kadar kaotik olursa olsun yine de eşyalarınızın dolaplara tıkılı kalmasından ve onları görememekten hoşlanmıyorsanız siz de bir yatay düzenleyici olabilirsiniz :) Konuyu detaylı okudukça, evde en çok vakit geçirdiğim craft odamı içgüdüsel olarak yatay düzenleyicilik prensibine göre dekore ettiğimi ve kullandığımı anladım.
Biraz daha detaylandırmak gerekirse, her gün belli bir miktar vakit geçirdiğim ve binlerce craft malzemesine yer verdiğim çalışma odamda gerçekten herşey gözümün önünde ve masamın üstünde. Masamda yer kalmadıysa (ki çoğu zaman kalmıyor doğal olarak) yanımdaki kanepelerde. Yani mümkün olduğunca yan yana ve erişim mesafesinde.
Kullandığım bütün düzenleme sistemleri yine ulaşınca erişeceğim şekilde sağım ve solumdaki açık gözlü raflarda. Kesinlikle kapak yok ve dolapdan ziyade raf sistemlerini tercih etmişim.
John Perry, bu tip insanların çok geniş masalara sahip olmaları gerektiğini ve hatta mümkünse masanın bir yanında Çin restoranlarında olan türde ayrı bir döner platform olması gerektiğini söylüyor :) Böylece sadece masaya yayılmakla kalmayıp, döner platforma da yerleştirip, çevir döndür sistemi ile daha çok malzemeye ulaşabileceğimizi söylüyor. Aklınla bin yaşa John Perry :)
Ben masaya yayılmak, neredeyse oturma hizama astığım çok gözlü rafları tercih etmekle kalmamış, bir de önüme sergi ağacı koyarak ve sevdiğim şeylere onun üzerinde yer vererek yatay düzenleme alanında çığır (! :)) açacak tamamen içgüdüsel yatay yerleşimler geliştirmişim :) Ve bu yazı için telefonumda craft odamın son 3-5 ayına ait fotoğraflar ararken, bu odanın tam bir bukalemun oda olduğunu fark ettim. Her gün farklı bir görünüm içinde :)
Bu kitaptan ve anlattıklarından gerçekten çok keyif aldım. Siz de deneyin. Mutlu hafta sonları sizlere. Sevgiler.
9 Mayıs 2015 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Bir kagıt tutkunu olarak, blogunuzu ve yaptıklarınızı çok begendim ve kendime yakın hissettim. Elinize sağlık. İyi ki Evim dergisi okuruyum. Bu sayede sizi tanımış oldum.
YanıtlaSilSiz de kağıt tutkunu iseniz birbirimizi en iyi biz anlarız, çok memnun oldum, sevgiler :)
YanıtlaSil