Bir mekanda kırmızı pötikare masa örtüsü olacak ve o mekan sıcacık olmayacak.
Yok bence öyle bir şey.
Yol üstünde Eyüp'te rastladığım muhteşem çiçekçi.
2. durak Fener Rum Lisesi. Pierre Loti'den araba ile 5 dk mesafede. Burası muazzam bir yapı. Gerçek değil sanki, masaldan fırlamış gibi. Balat'ta, Haliç'e hakim bir tepede yerleşik bu bina.
3. durak ise Fener Rum Lisesi'nden sonra yine araba ile 5-7 dk'da ulaşabileceğiniz Kariye müzesi. Burası muhteşem bir kilise, harika mozaikleri var. Bu dükkan kiliseye çıkan yol üzerinde minik sevimli bir minyatür dükkanı.
Kariye'nin içinden. Adem ve Havva'nın cennetten kovuluşu.
Ve dördüncü durak, 1453 Panorama Müzesi. Benim gezdiğim gün İstanbul'un fetih yıldönümü olduğu için buraya özellikle gittim. Kariye ile arası 15 dk kadar.
Bu müze de çok etkileyici. Bundan 4 yıl önce Defnem 3 yaşındayken götürmüştüm onu. O günden bu yana bir şey değişmemiş. Herkesin görmesi gereken yerlerden birisi.
Panorama kubbesinden bir detay. Kubbenin detay görüntülerini cafecraftistanbul periscope hesabımdan görebilirsiniz.
Müzenin dışı. Ben bunları kısa kısa birer güzergah önerisi olarak yazdım ama şehrin bu dörtlüye ev sahipliği yapan tarafı sayısız zenginlikle dolu. Umarım bir gün yolunuz düşer. Daha önce düştüyse de umarım yeniden düşer. Tarihi ve kültürü ile çok zengin bir şehir olan İstanbul'un güzelliklerine doymak mümkün değil gerçekten.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder