6 Ağustos 2014 Çarşamba

Fidanka 2014

Belki daha önce yazmışımdır; konar göçer tatilcileriz biz. Mümkünse bir yerde iki geceden fazla kalmak istemeyiz, habire bavul açar kaparız. Yormuyor mu? Yoruyor. Ama karşılığında güzel birşey veriyor bize. Sürekli yeni mekanlar, yeni insanlar, yeni kokular-dokular ve hisler yaşıyoruz. Bu çok eğlenceli. Bazen de böyle piyango vuruyor; gittiğimiz mekana vuruluyoruz. Fidanka öyle bir yer. Beni bu kadar etkileyen bir yer daha oldu mu bilmiyorum. Zaman zaman farklı kademelerde beğendiğim yerler oluyor ama Fidanka bir otel değil, bir insan bence, ya da bir ruh. Özel bir mekan. Bu fotoda, begonvillerin yerlere kadar eğilip geleni reveransla karşıladığı girişi görüyorsunuz. Her sene bir şekilde pas geçtiğimiz Kalkan'a bu sene sırf Fidanka'da bir gece geçirmek için gittik. İyi ki gitmişiz.

Fidanka'nın iç tasarımında herşey ahşap, taş.  Begonviller, göz alıcı birer gerdanlık gibi otelin dört bir yanına dağılmış durumdalar.

Otelin salonu. Herşey antika, herşey eski, duvarlarda çerçevelenmiş el işleri, danteller, nakışlar, etaminler, siniler, bakır, emaye eşyalar. Bu fotoyu çekerken henüz bilmiyorum ama bir sonraki gün tanışacağım üzere soldaki tatlı hanımefendi, Nükhet Hanım, bu otelin sahibi :)  

Şu dolabın içindeki porselenlere, sağdaki kırmızı emaye vazodaki begonvillere, ortadaki sehpanın üzerindeki dantele iyi bakın lütfen.   

Kendisi dünyanın en güzel kırmızı kadife koltuğu olduğu yetmiyormuş gibi dünyanın en güzel beyaz tonton minderlerini de kollarıyla sarmış. Oturmaya kıyamadım ama ben :) 

Gel de çıldırma :) 


Bildiğiniz sarkaçlı saat, saat başı gongluyor ve doğru gösteriyor.  

Resepsiyon... Etrafta Fidanka'nın yer aldığı gazete küpürleri ve turizm sektöründe layık görüldüğü ödüller, sıralamalar var.  

Her her ama her yerde bu dantel örtüler var. Neler hatırladım neler. Seyretmeye doyamadım bunları.

Bar dolabının güzelliği dikkatlerden kaçmasın :)  

Odalardaki sehpaların cam aralarında Anadolu'dan toplanmış keseler, nakışlı mendiller, ipek işleri var. 

Sadelik.  

 

Ve balkon. Sedirden sarkan kenarlığa bakar mısınız.  


Köy evi pencere güneşliğinden sehpa! :) Odaların kapıları da atıl köy evlerinden toplanma, gerçek köy evi kapısı.  

Sandıklar odaların baş dekoru.  

 Bu karenin güzelliğini anlatacak söz bulamıyorum.
 

Hah!  

Keşke fotolar gerçeğinin güzelliğinin yanına yaklaşabilseydi! 

Şu örtünün güzelliğine bir bakın. Craft masamızda itina ile yer verdik ona.  

Ya şu çarpı işi? 

Bir sürpriz de kahvaltının servis masasındaydı. Tüm servis tabakları, çanakları, porselenler en as 30-40 senelik... 



Bu ikisi, yanyana, anlatamayacağım bir güzellik içindeydi.  

Bir yerden ayrılırsın ama aklın orada kalırya, öyle oldu bize. Kaş Kalkan dolaylarını düşünen, biraz da benim gibi el emeği nostaljik objelere meraklı herkese gönül rahatlığı ile öneririm. Gidin, kalın, bir de Nükhet Hanım ile tanışın. 'Kızım bu otelde gördüğün herşeyi 60 yıldır topluyorum' diyor. 'Ama iyi mi yaptım, yoksa bir delilik miydi, bilmiyorum' diyor. Bence iyi ki yapmış! Müze olmalı bu otel.
 

3 yorum :

  1. harika fotoğraflar sayende bu yerden haberim oldu.
    bayıldım en kısa zaman da görmek istediğim yerler arasın da yerini aldı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım yolun düşer, burada anlatmaya çalıştım ama gerçeği çook daha güzel :)

      Sil
  2. Defalarca baktım,bu güzelliklerin kıymetini bilenlerin olmasına çok sevindim.Paylaşım için teşekkürler.Sevgilerimle..

    YanıtlaSil