7 Mayıs 2013 Salı

Alternatif bir mekan / An alternative spot


Bahar geldi. Her sene olduğundan daha uzun süren kışın ardından nazlanarak gelen bahar bizi yeni keşiflere, mis gibi havayı ve hayatın güzelliklerini doya doya yaşamaya çağırıyor. Eğer siz de, önümüzdeki hafta sonları için İstanbul’da alternatif bir plan yapmak istiyorsanız bu yazıya bir göz atın.

Yazıda bahsi geçen mekan ilk bakışta bir müze gibi görünse de; içinde tarihi, doğayı, kültür ve sanatı, eşsiz lezzetleri ve ilginç sürprizleri barındıran bir mekan; Rahmi Koç Müzesi. Dilerseniz çocuklarınızla gidin, dilerseniz sevgilinizle; ne ararsanız arayın, burada size göre bir şeyler mutlaka var. 

Müzecilik ve koleksiyonerlik… Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde, gerek bizzat devlet, gerek ülkenin başarılı sanayicileri, kültür ve sanat dünyasından önde gelen kişiler tarafından üstlenilen önemli bir misyon. Bulundukları ülkeye, hatta sınır ötesi coğrafyalara önemli zenginlikler sunan, ziyaretçilere bir birikim aktarma misyonu taşıyan, çoğu zaman öğrenciler için etkin eğitim kurumları olarak dünyanın kültürel mirasının gelecek kuşaklara taşınmasında önemli rol oynayan mekanlar.

Dünyanın sayılı endüstriyel arkeoloji müzelerinden birisi olan müzeye adım attığınız andan itibaren, yaşadığınız an ve şartlardan tamamen kopuyorsunuz. Her adımda insanı şaşkınlıkla karışık hayranlığa sürüklüyen bir duyguyla sarılıp sarmalanıyorsunuz. İnsanı masalsı bir zaman yolculuğuna çıkaran müzede neler yok ki? Deniz, kara ve hava ulaşımı bölümleri, buharlı ve dizel makinalar, zeytinyağı fabrikası, Atatürk koleksiyonu, ulaşım araçları seksiyonu, denizaltı, nostaljik dükkanlar, buharlı makineler, bilimsel aletler, iletişim aletleri, objeler, oyuncaklar, film ve baskı koleksiyonları, maket ve modeller, şehir hatları vapuru ve daha neler neler. Üstelik, açık hava terasına çıktığınız anda sizi bekleyen eşsiz Haliç manzarası da cabası.

Birçok bölüm o kadar can alıcı ki, kolay kolay bir galeriyi bitirip diğerine geçemiyorsunuz; örneğin Erdoğan gönül galerisi. 53 model Cadillac, 51 model Mercedes-Benz, 56 model Ford, 48 model Lincoln ve daha onlarca klasik otomobiliyle tutkunları için tam bir mabed. Üretilen ilk bisiklet Penny-Farthing’den tutun, 61 model amphicar (suda ve karada gidebilen otomobil), ahşap sürat teknesi Riva Aquarama, Dauglas DC-3 Dakota uçak, röntgen aracı, ilk sinema makinesi, gramofon iğnesi ve hümayun lokomotifine kadar hiç beklemediğiniz anda karşınıza 2 asır öncesinden bir obje çıkabiliyor. Müzenin en etkileyici yanlarından birisi ise ziyaretçilerini dokunmaya ve denemeye davet etmesi. Bir bulaşık makinesinin düğmesine basıp tamamen şeffaflaştırılmış ön bölmeden işleyişini seyredebiliyorsunuz.

Müzenin sunduğu imkanlar sadece koleksiyonlardan ibaret değil. Paris Brasserie’si tarzında döşenen ve Fransız mutfağının sunulduğu Café Du Levant’ta veya Akdeniz yemekleri tercih edenler için muhteşem bir Haliç manzarası sunan Halat Restaurant’ta batan güneşe karşı yemeğinizi yedikten sonra, İngiliz pub tarzında dekore edilmiş Barbarossa Pub’da akşam içkinizi yudumlayabilirsiniz.

Astronomi meraklıları için önerebileceğim ‘keşif küresi’ ve Haliç’te nostaljik bir tekne turu düşünenler için ‘Liman II’ ile Haliç turu, müzenin sunduğu birçok etkinlik seçeneğinden sadece ikisi.

Farklı bir hafta sonu planı olarak önerebileceğim Rahmi M. Koç Müze gezisi için şimdiden iyi eğlenceler.










Rahmi M. Koç Museum is not just another museum in the country. It is a reflection of the history of Turkish Republic as well as a nice selection of interesting pieces of world’s industrial heritage. The ‘visitor-friendly’ design of the display and ‘try and see’ obtions allows visitors to have a real experience of the objects. 

If you are planning a visit to Istanbul, pls try to see that museum and its magnificient exhibition from tens of classical cars to different types of historical vehicles, steam engines, Ataturk collection, communication devices, toys, film and print collections, models and much more. Beautiful Halic view is another important promise of the museum.

After you see the exhibition, you can enjoy your lunch or dinner at Halat Restaurant which offers Mediterranean cuisine or at Cafe du Levant which is designed like a Paris brasserie. Barbarossa Pub, which offers you one of the most unique pub atmosphere in the city, is another spot in the museum you might wish to enjoy.

2 yorum :

  1. Her yil gittigim bu muzeyi ne kadar guzel anlatmissiniz..

    YanıtlaSil
  2. 5 kez gittim, bir o kadar daha giderim. Türkiye'nin sahip olduğu en güzel müzelerden..

    YanıtlaSil